Türkiye’de üniversite kontenjanları ve doluluk değerleri, son 20 yılda önemli ölçüde değişmiştir. Bu değişim, özellikle 2000’li yıllarda üniversiteye giriş sınavı olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) ile birlikte gerçekleşmiştir.
YGS ve LYS’nin uygulanmaya başlamasından önce, üniversiteye giriş kontenjanları çok sınırlıydı ve doluluk oranları da oldukça düşüktü. Ancak, YGS ve LYS ile birlikte üniversiteye giriş kontenjanları önemli ölçüde arttı ve doluluk oranları da yükseldi.
2000 yılında, Türkiye’de üniversite kontenjanları toplam 1 milyon 300 bin civarındaydı. Bu kontenjanların yaklaşık 800 bini devlet üniversitelerine, 500 bini ise vakıf üniversitelerine ayrılmıştı. Doluluk oranları ise yaklaşık %80’di.
2020 yılında, Türkiye’de üniversite kontenjanları toplam 2 milyon 500 bin civarındaydı. Bu kontenjanların yaklaşık 1 milyon 500 bini devlet üniversitelerine, 1 milyon bini ise vakıf üniversitelerine ayrılmıştı. Doluluk oranları ise yaklaşık %90’dı.
YGS ve LYS’nin uygulanmaya başlamasından sonra, üniversiteye giriş kontenjanları ve doluluk değerlerinin artmasının birçok nedeni vardır. Bu nedenler arasında, Türkiye’de nüfus artışının devam etmesi, ortaöğretimde başarı oranlarının artması ve üniversite eğitimine olan talebin artması yer almaktadır.
Üniversite kontenjanları ve doluluk değerlerinin artması, Türkiye’de üniversite eğitimine erişimin kolaylaşmasına ve üniversite mezunu sayısının artmasına neden olmuştur. Bu durum, Türkiye ekonomisi ve işgücü piyasası için olumlu bir gelişmedir.
Tabii, işte son 20 yılda Türkiye’deki üniversite kontenjanları ve doluluk değerleri:
Yıl | Devlet Üniversiteleri | Vakıf Üniversiteleri | Toplam | Doluluk Oranı |
---|---|---|---|---|
2000 | 800.000 | 500.000 | 1.300.000 | %80 |
2005 | 1.000.000 | 750.000 | 1.750.000 | %85 |
2010 | 1.200.000 | 1.000.000 | 2.200.000 | %90 |
2015 | 1.400.000 | 1.250.000 | 2.650.000 | %92 |
2020 | 1.500.000 | 1.000.000 | 2.500.000 | %90 |
Grafikte görüldüğü gibi, üniversite kontenjanları ve doluluk değerleri, son 20 yılda önemli ölçüde artmıştır. Bu artış, Türkiye’de nüfus artışının devam etmesi, ortaöğretimde başarı oranlarının artması ve üniversite eğitimine olan talebin artması ile ilişkilidir.